Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

varan bir

  • 1 varan bir

    во-пе́рвых

    Türkçe-rusça sözlük > varan bir

  • 2 varan bir

    во-пе́рвых

    Büyük Türk-Rus Sözlük > varan bir

  • 3 varan

    varan: varan bir erstens;
    varan iki zweitens usw

    Türkçe-Almanca sözlük > varan

  • 4 varan

    Büyük Türk-Rus Sözlük > varan

  • 5 varan

    \varan bir erstens

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > varan

  • 6 varan

    в соч.
    ••
    - varan iki

    Türkçe-rusça sözlük > varan

  • 7 varmak

    ",-ır /a/ 1. to reach, arrive at, come to; to get to, get as far as. 2. (for a woman) to marry (a man). varan... varan... Here´s...!/There´s...! (followed by a number): Varan bir.Varan iki. Here´s one! Here´s two! Varan dört. That makes four! Var/Varın.... 1. Well then...!/... then!: Var git! Well then go!/Go if that´s what you want to do! 2. Just you...!/You just...! Var ne olacağını düşün! You just think of what´ll happen then! varıncaya kadar /a/ up to, to. Varsın.... might as well: ´´Ayşe gelemeyecekmiş.´´ “Varsın gelmesin. Gündemde onu ilgilendiren pek bir şey yok.” “It seems Ayşe can´t make it.” “It doesn´t matter whether she comes or not. There´s practically nothing on the agenda that concerns her.” Varsın yetki ona resmen verilsindi. He might as well have been given the authority officially. varıncaya kadar /a/ 1. by the time we´ve reached (a specified place). 2. even: Rengin teyzeye varıncaya kadar herkes orada hazır bulunuyordu. Everybody, even Aunt Rengin, was there."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > varmak

См. также в других словарях:

  • varan — sf. Bir olayın tek kalmayıp arkadan daha başkalarının gelebileceğini anlatmak için birden başlayarak sıra ile sayıların başına getirilen bir söz Varan bir. Varan iki …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar — kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokundurma — is. Dokundurmak işi Zaman zaman sertleşen, acı dokundurmalara varan bir tartışmadan sonra... T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • içtenlik — is., ği İçten olma durumu, içten davranış, samimilik, samimiyet Heyecana varan bir içtenliğin titrettiği sesiyle alınan kararın hayırlı olması için dua ediyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kesesini doldurmak — fırsatlardan yararlanarak para kazanıp zengin olmak Böylece Tecirlilerin yanına varan bir hoca, kesesini pek çok doldururmuş. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NESA — (C.: Ensâ) Uyluk başından tırnağa kadar varan bir damar. * Te hir etmek, sonraya bırakmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • keyfini çıkarmak — (bir şeyin) bir şeyden iyice tat almak ... pazarın keyfini çıkarmak için saat ona doğru villanın ucu deniz kıyısına varan bahçesine çıktı. S. Kocagöz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Counter-Guerrilla — Seal of the Office of Defense Cooperation, Turkey. The 13 stars represent the original 13 US states, and indicate a United States Department of Defense organization (see seal).[1] Counter Guerrilla (Turkish: kontrgerilla) is the Turkish branch of …   Wikipedia

  • dəlisov — sif. Dəli kimi; nə dəli, nə də ağıllı. Dəlisov adam. // Qızğın, heç bir şeydən çəkinməyən, qorxmayan, cəsarətdə ifrata varan. Siz mənim bir az sərt, bir az ərköyün; Bir az da dəlisov övladlarımsız. M. Araz …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Nazim Hikmet — Nazım Hikmet Tombe de Nazım Hikmet Nazım Hikmet (21 novembre 1901 à Salonique 3 juin 1963 à Moscou, mais il a été déclaré né le 15 janvier 1902 nom c …   Wikipédia en Français

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»